23 Mayıs 2010 Pazar

WİLLİAM SHAKESPEARE den soneler



WİLLİAM SHAKESPEARE den soneler...

18. SONE




Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?

Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:

Taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler,

Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın:

Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak,

Ve sık sık kararı da yaldız düşer yüzünden;

Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak

Kader ya da varlığın bozulması yüzünden;

Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz,

Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda;

Gölgesindesin diye ecel caka satamaz

Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda:

İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir,

Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.
SONE57


Kölen olmuşum senin, elden başka ne gelir,

Gece gündüz el pençe divanım buyruğuna;

Geçirdiğim saatler baştan başa bir hiçtir

Sen buyurmuş değilsen çabalarım boşuna.

Senin için, sultanım, saatleri gözlerken

Ben kimim ki küseyim sonu gelmez günlere,

Kara kara düşünmem, acı çekmem özlerken

Uğurlar olsun dersen kölene sen bir kere

Ben kimim ki kıskanıp kuşkulanıp sorayım

Kimle içli dışlısın, nedir yaptığın işler;

Derdim günüm put gibi düşünmeden durayım,

Mutlu kıldıklarını bilmek içime işler.

Öyle körkütük sadık bir köledir ki sevda,

Seni kötü göremez bin kötülük yapsan da.
***********************
yıldızları süpürürsün , farkında olmadan

güneş kucağındadır, bilemezsin

bir çocuk gözlerine bakar arkan dönüktür

yüreğinde kuruludur orkestra , duymazsın

koca bir sevdadır yaşamakta olduğun ,

anlamazsın uçar gider , koşsan da tutamazsın
2. SONE

Kırk yılın kışı, güzel alnını kuşattı mı,

Kapladı mı yüzünü derin çukurlar artık,

Gençliğin kibirli, süslü giyim kuşamı

Beş para etmez olur, hırpani yırtık pırtık:

O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir,

Dinç ve şen günlerinin hazinesi ne oldu;

Dersen yuvalarına çökmüş şu gözlerdedir,

Bencil utancıyla israfa övgüdür bu.

Kavuşur güzelliğin çılgınca alkışlara

"Benim güzel çocuğum beni kurtarır" dersen

"Ve yüzümü ağartır ben yaşlandıktan sonra."

Güzelliğin onda sürdüğünü göstersen!

O, sen yaşlandığında yeniler varlığını

Soğuktan donan kanın duyar ısındığını...
23. SONE

Bir acemi oyuncu nasıl beceriksizse

Sahnede korkusundan donakalmış dururken

Nasıl fazla duyguya kapılınca bir kimse

Zayıflarsa yüreği gücünden kudurken,

Benim de bu korkuyla guvensizlikten işte

Sevgi törenindeki duam aklımdan çıkmış,

Sevgimin gücü beni paramparça etmiş de

Aşkın bütün yükünü omuzlarıma yıkmış.

Öyleyse kitaplarım söylesin güzel sözler,

Sussun dilli gönlümün dilsiz laf ebeleri,

Onlar sevgi dilenir, ama bir çıkar bekler;

Gönlün sözü, bollukta hepsinden çok ileri.
Sessiz aşk ne yazmışsa onu oku ve öğren,

Aşkın ince aklıdır gözlerle duyup bilen...

40. SONE

Hepsini al, sevgilim, ne sevgi varsa bende,

Çoktan senin olmayan ne sevgi sağlarsın ki?

Gerçek der misin ona eline geçirsen de

Sevdiklerimin hepsi sende değil mi sanki?

Sevgilimi alırsan gerçek sevgi uğruna

Ses çıkarmam onunla keyif sürdüğün için;

Sevgilime sırt çevirip el uzatırsan ona,

Kendini aldatırsan suçun büyüğü senin.

Tatlı hırsız, yine de bağışlarım suçunu

Sen varımı yoğumu aşırsan bile benden;

Oysa daha acıdır, sevenler bilir bunu,

Güzel sürtük, kötülük iyi görünür sende;

Biz düşman olmayalım canevini söksen de...

66. SONE

Vazgeçtim bu dünyadan

Tek ölüm paklar beni

Değmez bu yangın yeri

Avuç açmaya değmez.

Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini

Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz

Ezilmiş hor görülmüş el emeği göz nuru

Ödlekler geçmiş başa derken mertlik bozulmuş.

Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın

Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene

Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın

Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e
Vazgeçtim bu dünyadan

Dünyamdan geçtim ama

Seni yalnız komak var

O koyuyor adama...
71. SONE

Yas tutmaya kalkışma ecel beni aldı mı,

Nobran ve mendebur çan bildirdi mi bir kere

Bu iğrenç yeryüzünden kaçıp sığındığımı

Bana koynunu açan en iğrenç böceklere.

Bunları okuyunca yazanı anma derim;

Çünkü öyle sonsuzca seviyorum ki seni

Tatlı anılarında unutulmak isterim

Acı çektirecekse sana düşünmek beni.

Ah ben düştükten sonra bağrına toprakların

Göz atacak olursan bu şiirlere bir gün,

Söylemesin zavallı adımı dudakların,


Hayatımla birlikte bırak sevgin çürüsün;

Yoksa şu kurnaz dünya deşer de iniltini,

Benim için yas tuttun diye hor görür seni...
75. SONE

Bir an sevinç duyarken, korkuyorum sonra hemen,

Haydut yıllar çalar götürür diye hazinemi;

Bir an, başbaşa kalmaktan öte bir şey istemezken,

Sonra diyorum ki, alem niye görmesin sevincimi?

Bazan, sana baka baka kendime çektiğim ziyafetle,

Doydum sanırken, bir bakışın açlığıyla ölüyorum sonra,

Senin bana verdiğin ya da verebileceğinden öte,

Ne bir şeyden zevk alıyorum, ne de çabalıyorum almaya.

İşte böyle, her gün hem açlıktan ölüyor, hem tıkanıyorum;

Ya oburca her şeyi yiyorum, ya da hiçbir şeye dokunmuyorum...


108. SONE

Beyinden mürekkebe dökülecek ne var ki

Sana bunca götüntü vermesin canevimden?

Dil yeni ne söyler ki, el yeni ne yazar ki

Sendeki erdemlerden, benim sana sevgimden.

Hiçbir şey, tatlı çocuk. Sanki kutsal törenin

Dualarını her gün söylerim birer birer;

Eskiye eski demem. Sen benimsin, ben senin:

Güzel adını nasıl kutsadımsa ilk sefer.

Sonsuz sevgi hep girer taze aşk kılığına;

Umursamaz zamanla tozlanıp yıpranmayı,

Hayat hakkı tanımaz hiçbir kırışığına -

Olur en eski çağlar onun sadık uşağı.


Aşk tohumu, düşünce gelişir vargücüyle

Zaman ve dış görünüş, olgun gösterse bile.



139. SONE

Ah, sen kalbimi ezdin geçtin gaddarlığınla;

Şimdi üstüme atma tüm kötülüklerini!

Beni gözünle değil, şu dilinle yarala,

Hileyle değil, gerçek gücünle öldür beni.

Gözüme baka baka, "Sevdiğim başkası," de;

Canım, başka bir yana çevirme o bakışı;

Türlü aldatmalarla yaralamak da niye,

Zaten savunma gücü nedir ki sana karşı?

Seni bağışlasam mı? Ah, sevgilim bilir ki

Güzelim bakışları olmuştur bana düşman.

Düşmanları hep benden öteye çevirir ki

Başkaları devrilsin o amansız oklardan.

Vazgeç, işte ben artık yarı ölüyüm ama,

Bak da büsbütün öldür beni, son ver acıma...

 WİLLİAM SHAKESPEARE

1 yorum:

  1. Kimsenin olmadığı bir garip kuyu gibi
    Su içinde kalışını hatırlıyorum tek
    Ve ellerini ver tekrar tutayım
    Gözlerinden saklayacağım suçunu
    Bir mahkum gibi yaşayacaksın hayatta
    Seni gönlümle aklımla ve zamanla sevmiştim
    Bunu saklayacağım senden
    Beni düşmanın gibi severken
    Seni ne kadar sevdiğimi saklayacağım
    Ve kokun gelince aklıma ıslayacağım
    Sonra sen de ağlayacaksın
    Çünkü bir tek beni düşman bellemiştin
    Pek güvenme hafızana
    Belki aklın oyunlar oynuyordur sana
    Gel düşmanın koynuna
    Ölünce göğsün acında, bilmeyeceksin
    Seninle sevgime ve sevgine
    Acıma ve senin uçuşkan mutluluğuna
    Yargılayan Allahım sana da sorarken
    Sen en çok kendini sevdin
    Sana kötü bir niyet ve ebediyete seviyet
    Kim küçük çocuğa sebebiyet
    Sen ağlarken ben ağlarsam
    Yarısını gülerek döker dudakların.
    Ölüme en büyük sebep sendin
    Ama seni hatırlamıyorum.

    YanıtlaSil